Benzer düşüncelerde insanlar olduğunu bilmek güzel. Soy devamlılığı dışında kulağa oldukça hoş geliyor. Zaten biz aseksüeller için cinsellik anlamsız bir sıvı naklinden öteye gitmiyor.
Memelilerin ve diğer canlı gruplarının soylarının devamlılığı için cinsel dürtüler kaçınılmaz. Aksi taktirde soyu tükenmeyen hayvan kalmazdı. Ancak dilerdim ki evrimsel süreçte insan oğlu bu dürtülerin azalacağı şekilde adaptasyona uğrasaydı. Bu durumda insanların cinsel ilişkileri soy devamlılığı üzerine kurulurdu. Bu durum da nüfusun bu kadar kontrolsüz çoğalışına mani olurdu.
Ayrıca:
Nüfusa bağlı olarak doğa tahribatı bugünkü düzeylere ulaşmamış olurdu.
İnsanlar dürtülerine engel olamadıkları için doğum kontrolü nedir bilmeyen kalabalık ailelerde zorlu koşullarda büyüyen zavallı çocuklar olmazdı.
Zaten yukarıda birçok haklı neden sıralamaşsınız tekrar etmeye gerek duymuyorum.
Geçmişte evrimsel süreç bizi aseksüellige yaklaştırmamış olabilir ama şimdilerde öyle bir yaşama gidiyormuşuz gibi. Zira insanlarki cinsel iktidarsızlıklar, çocuk sahibi olamayan çiftler bunun bir göstergesi olabilir. Zaten bilindiği üzere popülasyonlar taşıma kapasitelerini aştıktığında doğa çeşitli yollarla (salgın hastalık, yiyecek yetersizliği vb.) üremeyi azaltmaya çalışır. Dünyada da hızlı bir nüfus artışı olduğu malum.
Zorlama olarak görülebilecek farklı bir bakış açısı olduğunun farkındayım. Çünkü tarihin çeşitli dönemlerinde yaşamış aseksüeller olduğunun bilincindeyim. Ama bildiğim kadarıyla aseksüel nüfusunda artış olup olmadığına dair hiçbir araştırma yok. Bu yüzden kesin bir şey söyleyemeyiz. Şimdi daha çok insan aseksüelliğini dile getiriyor. Bunun internet ortamıyla ve görece özgürleşen bir ortamla ilgisi olabileceği gibi birey sayımızdaki bir artıştan kaynaklanmasıyla da ilgisi olabilir. Belki de ikisi birdendir.
Bu durumda her ne kadar insanlar bizi “eksik” olarak görse de belki de biz evrimsel sürecin önde gidenleriyiz. Hayatım boyunca gurur duyarak taşıyacağım bir özelliğim olacak aseksüelliğim.
